İslami Sohbet – Yaşantımızda İslami Sohbetin Önemi

İslam dini son hak din olup üzerindeki tüm batıl olan hurafeleri yıkmıştır. Aynı zaman da sevgi dini olan İslam, insanlara kardeş olmayı emretmiştir. Tüm bu güzelliklere insanlara anlatmak ve ulaştırmak için çeşitli platformlarda İslami Sohbet etkinlikleri düzenlenmektedir. Böylece, insanların dini öğrenmelerine yardımcı olunmakta ve genel ahlak kurallarından bahsedilmektedir. Sohbet ortamı büyük önem taşır. Çünkü kişi bilmediğini öğrenir, bildiğini teyit eder. Bu tür sohbetlere katılmak eğitici ve geliştiricidir.

İslami Sohbet ortamlarında Kuran-ı Kerim ve hadisler ışığında insanlara manevi ve maddi hayatlarını düzenleyici bilgiler sunulur. Ayrıca geçmişte yaşamış olan sahabelerin, âlimlerin ve evliyaların hayatlarından kesintiler sunularak, dinleyicilerin ders alınması sağlanmaktadır. İnsanlara eğitici bilgilerin verildiği sohbet ortamı, her zaman manevi bir hava içerisinde verilmektedir. Özellikle peygamber efendimizin yaşamından örnekler verilerek, İslam’ı nasıl yaşamamız ve neler yapmamız gerektiği hakkında bilgiler de sunulmaktadır.

Bu yönüyle de önemli olduğu için İslami Sohbet ortamlarında bulunmak, dinlemek ve öğrenilen bilgiyi hayata geçirmek bizim açımızdan yararlı bir hale gelir. İslam’ı tam öğrenebilmek için sohbet ortamları mümkün olduğunca çok düzenlenip, çok sayıda insana ulaşılmalıdır. Ayrıca islami sohbet odalarına girenler bilirler ki, bu odalarda hem sohbet tarzı farklıdır, hemde diğer sohbet ortamlarında görülebilen, argo ve küfürlü konuşmalara rastlanmaz. Çok nadiren de olsa böyle bir durumla karşılaşıldığında ise o kişinin IP adresi sistem tarafından banlanır ve bir daha sisteme girmemesi  sağlanır.

beğendiyseniz paylaşın...Share on facebook
Facebook
Share on google
Google
Share on twitter
Twitter

İslami Sohbet – İslami Chat Sitelerinin Önemi

İnternetin günlük hayatımıza kazandırdığı en büyük yeniliklerden biri de sosyal medya denilen sosyal ağlar ve sohbet odaları aracılığı ile insanların birbirleri ile sohbet edebilmesine imkân tanımasıdır. İnsanlar bu sosyal ağlar ve sohbet odaları aracılığı ile karşılıklı sohbet etmekte ve boş zamanlarını bunu yaparak geçirmektedir.

İslami Sohbet Siteleri de, insanların çeşitli sosyal platformlar yardımı ile dini sohbetler yapabildikleri ve insanların İslami konular, özellikle ayetler ve hadisler üzerinde konuşarak, asr-ı saadet döneminde yaşamış sahabeler ve onlardan sonra gelen evliyalar ile ilgili konularda sohbetler ederek,  onlara ait kıssaları anlatarak zamanlarını değerlendirdikleri yerler olmaktadır. Bu tip yerler ile insanlar sadece sohbet etmeyecek ve İslami konularda bilgi alışverişinde bulunabileceklerdir.

İnternette bir çoğu faydasız ve hatta zaman zaman zararlı olabilen sohbet ortamları yerine İslami Sohbet ortamları, insanların dini konular üzerinde kaliteli sohbet edebilmesine ve bilgi alış verişlerinde bulunmalarına olanak sağlamaktadır. Bu sitelerin temel özelliklerine gelince, diğer sohbet sitelerinde karşılaşılabilen olumsuz konuşmalara rastlama oranı daha düşüktür ve insanlar böyle dini sohbet ortamları aracılığı ile gerçekten faydalı konuları konuşabilmektedirler.

İslami Sohbet odaları ve sohbet platformları ile güvenli bir şekilde karşıdakilere küfür ve hakaret edilmeden sohbet edilebildiğine tanık olacak olan kişiler internetin bu yönünü de göreceklerdir. Bu sitelerin özeliklerinden biri olan güvenli sohbetin site sahibi veya yöneticisi tarafından özel filtreleme sistemi ile sağlandığını anlayacaklar ve bu sitelerde kötü amaçlı kişilerin barınmadığına şahit olacaklardır. Ayrıca zaten gerçekten islami konulara ilgi duyan insanların büyük çoğunluğunun, kişisel öfkesini ve nefsini dizginleme açısından otokontrolleri güçlü olduğu için böyle ortamlarda kolay kolay küfürlü abuk subuk muhabbetlere girmezler. O yüzden bay bayan, islami konulara ilgi duyan herkes rahatlıkla sitemizdeki islami sohbet odasından faydalanabilirler.

İslami sohbet siteleri içeriği itibariyle, dini konulara ilgi duyan, bu konularda bilgisi olan ve bilgilerini paylaşmak isteyen veya islami konularda kısıtlı bilgilere sahip olup, eksiklerini gidermek, bildiklerinin de doğru olup olmadığını test etmek isteyen kullanıcılar içindir.

@ Harbisin.Com – İslami Sohbet

beğendiyseniz paylaşın...Share on facebook
Facebook
Share on google
Google
Share on twitter
Twitter

İslami Sohbet – Allah Herkese Layık Olduğu Şeyi Vermiştir

İslami Sohbet

Musa Aleyhisselam bir fakiri görür, fakir giyeceği olmadığı için kumun içine girmiştir. Fakire;

– Bu ne haldir? Diye sorar.

fakir:

– Ya Musa, bana dua et. Cenab-ı Hak bana yetecek kadar dünyalık versin, yoksulluk beni tüketti.
Der.

Musa Aleyhisselam dua eder, Hak Teala fakire dünyalık verir…

Bir müddet sonra Musa Aleyhisselam bir kalabalık görür, ne oluyor diye yaklaştığında, o fakirin kalabalığın ortasında olduğunu görür ve sorar.

– Bu ne haldir, ne oluyor burada?

– Bu adam şarap içmiş, kavga etmiş, kavga ettiği adamı da öldürmüş, şimdi ona kısas uygulanacak derler.

Musa Aleyhisselam bunun üzerine, Allah’ın adaletine bir kere daha iman eder ve bu cüretinden dolayı tovbe eder ve şu ayeti okur:”Eğer Cenab-ı Hakk kullarına rızkı lüzumundan fazla verseydi, yeryüzünde ne azgınlıklar yaparlardı”

Allah herkese layık olduğu şeyi vermiştir.

Öküzdeki iki boynuz eğer eşekte olsaydı, kimseyi yanına bırakmaz belkide öküzün karnını deşerdi. Bazı acizler olur ki, kuvvet kazanır kazanmaz,kalkar ve acizlere zulmeder.

@Harbisin.Com – İslami Sohbet, İslami Sohbet Sitesi, İslami Sohbet Siteleri, İslami Sohbet Odaları

beğendiyseniz paylaşın...Share on facebook
Facebook
Share on google
Google
Share on twitter
Twitter

İslami Sohbet – Hz. Ali İle Yahudi Hırsız

İslami Sohbet

Günün birinde İslâm’ın dördüncü halîfesi Hz. Ali (ra) ile bir Yahûdî arasında mahkemelik bir hâdise cereyân eder. İkisi birlikte mahkeme reisi Kādı Şüreyh’in huzuruna çıkarlar. Hz. Ali (ra), da‘vâcı olarak şikâyetini şu şekilde yapar:
“Bu adamın sırtındaki şu kürk, benimdir. Onu bir süre önce kaybetmiştim. Bu kürkün, benim kaybettiğim o kürk olduğuna hiç şüphem yok. Kürkümü geri istiyorum.”
Bu iddiayı Yahûdî kesinlikle reddeder:
“Hayır bu kürk, benim kendi malımdır. Onu hiçbir yerden çalmadım” der.
Kādı Şüreyh, Hz. Ali (ra)’ın bir kürk için yalan söylemeyeceğini kesinlikle bilmesine rağmen, ondan bu iddiasına şâhid getirmesini, delille isbâtlamasını ister. Hz. Ali (ra), mahkemeye şâhid olarak oğlu Hasan ile Hüseyin’i gösterir. Fakat Kādı Şüreyh, onların şehâdetini kabûl etmez. Çünki ikisi de Hz. Ali (ra)’nin birinci dereceden yakınlarıdır. Yakın akrabanın şehâdeti ise mahkemede geçerli olmamaktadır. Hz. Ali (ra)’nin başka bir şâhidi de yoktur. Bu sebeple da‘vâsını isbât edemez. Bunun üzerine Kādı Şüreyh, da‘valı Yahudi’ye yemin teklîf eder. Yahûdî, derhâl kürkün kendine âit olduğuna dâir yemin eder. Böylece da‘vâ bitmiş ve Hz. Ali (ra)’ın aleyhine neticelenmiş olur.
Yahudi’yi bir düşüncedir alır. Müslümanların halîfesi olan Hz. Ali (ra) ile birlikte mahkeme huzuruna çıkıp neticenin Hz. Ali (ra)’ın aleyhine, kendi gibi sıradan bir Yahûdî vatandaşın lehine neticelenmesi, hakîkaten görülmüş, duyulmuş bir şey değildir. Bu hususu düşündükçe, Müslümanların hakperestliğine ve adâlet anlayışlarına karşı hayranlığı artar. Ve işin hakîkatini kadıya anlatıp Müslüman olur. Hz. Ali (ra) da İslâm’a giren Yahudi’den kürkünü geri almayıp ona hediye etti

@ Harbisin.Com – İslami Sohbet, İslami Sohbet Sitesi, İslami Sohbet Siteleri, İslami Sohbet Odaları

beğendiyseniz paylaşın...Share on facebook
Facebook
Share on google
Google
Share on twitter
Twitter

İslami Sohbet – Meleklerin Yıkadığı Genç

İslami Sohbet

Eshâb-ı kirâmdan Hanzala hazretlerinin henüz yeni evlendiği günün gecesiydi. Sevgili Peygamberimiz, eshâbını toplayarak islâma saldırmak ve yok etmek için bütün savaş hazırlıklarını tamamlayan Mekkeli müşriklere karşı harp yapılması kararını vermişlerdi. Harbe katılacak sahâbiler tek tek evinden çağırıldı. Harp haberini duyuran haberci, Hanzala nın evine uğradı. Bu karar ve resûlullah Efendimizin emri ona da ulaştı. Emri duyan Hanzala, boy abdesti alma fırsatını bulmadan Uhud a gitmek üzere hemen sahâbenin arkasından koşmaya başladı ve eshâbının arasına katıldı.

Harp sona erince Müslümanlar Medine ye dönmeye başladılar. Harbe iştirak edenlerin yakınları acaba bizden geriye dönen olacak mı heyecanı içerisinde yollara sıralanmışlardı. Bunların arasında henüz bir günlük evli olup, gece yarısı sevgili peygamberimizin emrine uyarak harbe giden ve şehitlik şerbeti içen hazreti Hanzala nın dul hanımı da vardı.Herkes büyük bir heyecanla harpten dönenlere yakınlarını soruyor, fakat hiç kimse kimseye cevap vermiyordu. Ancak sorulan soruları sevgili peygamberimiz (a.s) cevaplıyordu. En son olarak soru sorma sırası, şehit olan Hanzala nın hanımına gelmişti. Resûlullah Efendimize yaklaşarak:

– Ey! Allahın Resûlu! Hanzala nerede?

Sevgili peygamberimiz cevabında:

– Hanzala şehit oldu , buyurdu.

Bunun üzerine Hanzala nın hanımı:

– Yâ Resûlullah, şu anda söyleceğim bir aile sırrıdır. Sizler de biliyorsunuz ki, kocamla daha henüz ilk evlendiğimiz geceydi. Kocam Hanzala, sizin mübârek emrinize uyarak boy abdestini alamadan harbe katıldı. Bildiğiniz gibi şehit oldu. Bu sebeple, emir veriniz de kocamı bulsunlar ve yıkasınlar, dedi.

Bunun üzerine sevgili peygamberimiz hüzünlü bir şekilde:

– Sen Hanzala için hiç merak etme! Ben Hanzala’yı rahmet suları ile melekler tarafından yıkanırken gördüm, buyurdu.

@Harbisin.Com – İslami Sohbet, İslami Sohbet Sitesi, İslami Sohbet Siteleri, İslami Sohbet Odaları

beğendiyseniz paylaşın...Share on facebook
Facebook
Share on google
Google
Share on twitter
Twitter

Bedava Sohbet – Diğer Bedava Sohbet Sitelerimiz

Sohbet sitelerimiz; Sitelerimizin Sohbet Odaları, İslami Sohbet, Bedava Sohbet için 7/24 emrinizde…

sohbet-odalari

sohbet

sohbetler

sohbet-odasi

sohbet-sitesi

sohbet-odasi

sohbet-siteleri

 

@Harbisin.Com – Bedava Sohbet Siteleri

beğendiyseniz paylaşın...Share on facebook
Facebook
Share on google
Google
Share on twitter
Twitter

İslami Sohbet Siteleri | Ebu Hureyre’nin, Açlıktan Karnına Taş Bağlaması

İslami Sohbet Siteleri

– Ebu Hureyre şöyle anlatıyor: Andolsun, ben açlıktan yatıyordum ve karnımın üzerine taş bağlıyordum. Bir gün ashabın gidip geldiği yolun kenarına oturdum. Ebubekir (r.a.) geçti. Ondan Allah’ın kitabından bir ayet sordum. Benim bu ayeti sormamın maksadı beni evine davet etmesi ümidi idi. Fakat davette bulunmadı. Ömer geçti. Yine Allah’ın kitabından bir ayet sordum. Maksadım;

“Gel de gidelim” demesi idi, fakat Ömer bunu yapmadı.
Sonra Hz. Peygamber geçti. Benim yüzümden, durumu anladı ve

“Ey Eba Hureyre!” dedi.

“Buyur ya Resûlallah!” dedim.

“Arkamdan gel” buyurdu ve beni alıp evine götürdü. İçeri girince, büyükçe bir kapta süt gördüm. Hz. Peygamber ailesinden, bu sütün nereden geldiğini sordu. Onlar da, falan adam veya falan adamın ailesinin kendilerine hediye ettiğini söylediler.

Hz. Peygamber bana;

“Ey Ebu Hirr” dedi. Ben

“Buyur, ey Allah’ın Rasûlü” dedim.

“Git, Suffe’dekileri çağır” dedi. Suffe ehli müslümanların misafiriydi. Onlar, ev, mal-mülk edinmemişlerdi. Hz. Peygamber’e bir hediye geldiği zaman, kendisi ihtiyacı kadar aldıktan sonra gerisini onlara gönderirdi. Eğer zekat gelirse, onun hepsini onlara gönderirdi.

Hz. Peygamber bana;

“Git onları çağır” deyince üzüldüm. Çünkü sütü görünce bana bir gün bir gece yeteceğini düşünmüştüm. Onları çağırsam -elçi olduğum için- sütün hepsini onlara içirmem gerekirdi. Allah’ın ve Peygamber’inin emirlerini yerine getirmek gerekir, diyerek gidip onları çağırdım. Gelip yerlerini aldıklarında,

Hz. Peygamber bana;

“Ey Eba Hirr! Şu sütü al, onlara ver” dedi. Ben kabı alıp onlara verdim. Baştaki kişi kabı kafasına dikiyor, kanıncaya kadar içiyor, sonra kabı ötekisine veriyordu. Böylece Rasûlullah’a kadar geldi. Rasûlullah kabı kaldırdı. İçerisinde biraz süt vardı. Sonra başını kaldırdı. Bana bakarak, tebessüm etti ve

“Ey Eba Hirr!” dedi.

“Buyur ya Rasûlallah” dedim.

“Benle sen kaldık” dedi. Ben de

“Evet ya Rasûlallah, doğru söylüyorsun” dedim.

“Otur, iç” dedi. Oturdum, içtim. Sonra bana

“iç” dedi, yine içtim. O bana durmadan “iç” diyor, ben de durmadan içiyordum. Nihayet ona;

“Seni hak ile peygamber olarak gönderene yemin ederim, artık içemem” dedim. Çünkü artık bende içecek yer kalmamıştı. O zaman Hz. Peygamber benden kabı istedi. Kabı kendisine verdim, geriye kalanı da Hz. Peygamber içti.

@Harbisin.Com – İslami Sohbet Siteleri

beğendiyseniz paylaşın...Share on facebook
Facebook
Share on google
Google
Share on twitter
Twitter

İslami Sohbet | Halil İbrahim Bereketi Nedir?

İslami Sohbet

 

Vaktiyle birbirini çok seven iki kardeş varmış.

Büyüğü Halil.

Küçüğü ise İbrahim…

Halil, evli çocuklu.

İbrahim ise bekârmış…

Ortak bir tarlaları varmış iki kardeşin…

Ne mahsul çıkarsa, iki pay ederlermiş.

Bununla geçinip giderlermiş…

Bir yıl, yine harman yapmışlar buğdayı.

İkiye ayırmışlar.

İş kalmış taşımaya.

Halil, bir teklif yapmış :

İbrahim kardeşim; Ben gidip çuvalları getireyim. Sen buğdayı bekle.

Peki, abi demiş İbrahim…

Ve Halil gitmiş çuval getirmeye… .

O gidince, düşünmüş İbrahim:

Abim evli, çocuklu. Daha çok buğday lazım onun evine

Böyle demiş ve kendi payından bir miktar atmış onunkine…

Az sonra Halil çıkagelmiş.

Haydi İbrahim demiş, önce sen doldur da taşı ambara.

Peki abi.

İbrahim, kendi yığınından bir çuval doldurup düşer yola.

O gidince, Halil düşünür bu defa:

Der ki:

Çok şükür, ben evliyim, kurulu bir düzenim de var.

Ama kardeşim bekâr.

O daha çalışıp, para biriktirecek. Ev kurup evlenecek.

Böyle düşünerek,

Kendi payından atar onunkine birkaç kürek.

Velhasıl, biri gittiğinde, öbürü, kendi payından atar onunkine.

Bu, böyle sürüp gider.

Ama birbirlerinden habersizdirler.

Nihayet akşam olur.

Karanlık basar.

Görürler ki, bitmiyor buğdaylar.

Hatta azalmıyor bile.

Hak teala bu hali çok beğenir.

Buğdaylarına bir bereket verir, bir bereket verir ki…

Günlerce taşır iki kardeş, bitiremezler.

Şaşarlar bu işe…

Aksine çoğalır buğdayları.

Dolar taşar ambarları.

Bugün “Bereket” denilince, bu kardeşler akla gelir.
Bu bereketin adı: halil ibrahim bereketidir.

@Harbisin.Com – İslami Sohbet

beğendiyseniz paylaşın...Share on facebook
Facebook
Share on google
Google
Share on twitter
Twitter